9 Kasım 2009 Pazartesi

DİYARBAKIR-GALATASARAY 1-2 {SERİYE DEVAM}


Galibiyet serilerine Diyarbakır'da devam ettik. Maçtan önce bu maçı kazanacağımızı belirtmiştim sadece bu maçı değil ilk yarı sonuna kadar lig de oynayacağımız bütün maçları (Bursa deplasmanı hariç) rahatlıkla kazanacağımızı düşünüyorum. Sezona erken başlamamızın getirdiği yorgunluk ile 3-4 maç düşüş yaşadık. Ancak şu sıralar toparlanmış görünüyoruz.
Maça bakacak olursak, Mustafa Sarp'ın kart cezalısı olmasından dolayı onun yerine orta alanda Ayhan görev yaptı. Şunu merak ediyorum, acaba 30 yaşında ki Mustafa, Bursaspor’dan, Galatasaray’a transfer olurken bu kadar önemli bir futbolcu olacağını biliyor muydu? Galatasaray orta sahasının vazgeçilmezi oldu. Onun eksikliğini hissettik açıkçası. Geçen yıl ki Ayhan sahada yok çünkü. Bunun dışında yine son maçlarda olduğu gibi Mustafa-Ayhan değişikliği dışında takım aynıydı. Diyarbakır takımı maça çok coşkulu başladı. İlk dakikalardan oyunu Galatasaray yarı alanına yıkmayı başardılar. Nitekim Galatasaray savunması çizgi halindeyken araya bir top attılar ve Mendoza ile 1–0 öne geçmeyi başardılar. Bu golden sonra 20. dakikaya kadar iyi futbollarına devam ettiler. Ancak 20. dakikadan sonra Galatasaray oyunun kontrolünü eline aldı. Kewell önderliğinde hücum yapmaya başladılar. Adeta gol geliyorum demeye başlamıştı ki, ilk yarının bitimine az bir süre kalmışken Ayhan'ın arka direğe yaptığı ortaya Sabri güzel vurdu ve beraberlik golünü atmayı başardı.

İkinci devreye Galatasaray çok hızlı başladı.İlk yarı bıraktığı ataklarına devam etti.Nitekim yine Kewell golün hazırlayıcısı oldu.Önce kendi yarı alanına kadar geldi,topu orta sahaya doğru bıraktı ve hızla ileri çıktı onun hızla ileri çıktığını gören Barış isabetli bir uzun top attı ve Kewell topu kafayla Kaptan'a indirdi ve o da golü attı.Kaptanın gol sevinci görülmeye değerdi açıkçası.Son günlerde üzerinde inanılmaz baskılar oluşmuştu bu gol Kaptan'a iyi geldi.Golden sonra yine oyunun kontrolü bizdeydi.Ta ki Barış'ın anlamsız bir şekilde kırmızı kart görmesine kadar.Zaten ilk sarı kartı da saçma bir hareketten sonra görmüştü,ancak ikinci sarı kart hiç bir şekilde anlatılamaz.Yani takımı 10 kişi bırakmak bu kadar kolay olmamalı.Biraz dikkatli olmak gerekiyor.Yani ne var orada niye topu elinle kesiyorsun arkadaş...10 kişi kaldıktan sonra dakikalar 65'i gösterirken derhal Nonda-Linderoth değişikliğinin yapılması gerektiğini düşünüyordum.Nitekim Rijkaard benim bu düşüncemden sadece 3 dakika sonra bu değişikliği yaparak çok yerinde doğru bir hamle yaptı.Zaten normalde 65–70.dakikalarda orta alanımız oyundan düşüyordu, birde üstüne orta alanın dinamolarından Barış’ta kırmızı kart görünce oraya oyuncu takviyesi yapmak gerekiyordu ve Rijkaard'ta bunu yaptı.Bu değişiklikten sonra 10 kişi oynamamıza rağmen yine oyun bizim kontrolümüzdeydi.Kalan dakikalarda Diyarbakır takımına köşe vuruşundan gelen topla yakaladıkları 1 net pozisyon dışında hiç pozisyon vermedik ve maçı 2–1 kazanmayı bildik.

Belki iyi futbol oynamadık ama doğru oynayarak kalitemizle 3 puanı almasını bildik.Özellikle Avrupa Kupası maçından sonra yine deplasmanda kazanmak önemliydi.Bu maçtan sonra bazılarının kafasında şu soru işareti doğmuş olabilir.Y kardeşim biz bu Elano'ya bu kadar para verdik,adam Brezilya Milli, takımında oynuyor,ama bizde Diyarbakır deplasmanında bile oynamayacaksa biz bu adamı niye aldık.?Evet bu soruyu soranlar haklı olabilirler.Ancak şu da unutulmamalıdır;Senin antrenörün Rijkaard ise formsuzsa Elano'yu da yanında oturtturur,Samuel Eto'o'yu da...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.