Avrupa ve Dünya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Avrupa ve Dünya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Aralık 2010 Salı

TV Ekranı



21 Aralık Salı

18.00 Trabzonspor – Gaziantep Belediye / TRT 1
20.00 Karşıyaka – Bursaspor TRT Anadolu / KANAL 35
20.15 Fenerbahçe – Bucaspor / TRT 1

22 Aralık Çarşamba
18.00 Beşiktaş – Konya T. Şeker / TRT 1
20.15 Gaziantepspor – Galatasaray / TRT 1

19 Aralık 2010 Pazar

Haftasonu Spor Ekranı


17.12.2010 Cuma
20:00 Trabzonspor-Karabükspor (LİG TV)

18.12.2010 Cumartesi
14:00 Kayserispor-Bucaspor (Digi Kanal)
14:00 Altay-Adanaspor (TRT 1)
16:00 Gençlerbirliği-Bursaspor (LİG TV)
16:30 E.Frankfurt-B.Dortmund (TRT Spor)
17:00 Antalyaspor-Ankaragücü (Digi Kanal)
17:00 Arsenal-Stoke (Spormax)
19:00 Mazambe-İnter (NTV Spor)
19:00 Fenerbahçe-Sivasspor (LİG TV)
19:00 Gaziantep Bld.-Diyarbakır (TRT 6
19:30 Liverpool-Fulham (Spormax)
19:30 St Pauli-Mainz (TRT Spor)
21:00 Espanyol-Barcelona (NTV Spor)
21:45 Milan-Roma (TV 8 )
22:00 Psg-Monaco (Kanal A)
23:00 Real Sociedad-Valencia (NTV Spor)

19.12.2010 Pazar
13:30 Ajax-Feyenord (Beyaz TV)
13:30 Lazıo-Udinese (TV 8 )
13:30 Orduspor-Denizlispor (TRT 1)
14:00 Manisaspor-İstanbul Bld (Digi Kanal)
15:30 Blackpool-Tottenham (Spormax)
16:00 Konyaspor-Galatasaray (LİG TV)
17:00 Kasımpaşa-Eskişehir (Digi Kanal)
18:00 Chelsea-Manchester Utd. (Spormax)
19:00 Beşiktaş-Gaziantepspor (LİG TV)
19:00 Rizespor-Samsunspor (TRT 1)
20:00 Malaga-A.Madrid (NTV Spor)
20:00 Toronto-Los Angeels (NTV Spor)
21:45 Sampdoria-Geneo (Spormax)
22:00 Marsilya-Lyon (Kanal A)
22:00 Real Madrid-Sevilla (NTV Spor)

20.12.2010 Pazartesi
22:00 Manchester City-Everton (Spormax)

11 Ekim 2010 Pazartesi

Kaleci Servet Çetin, Stoper Volkan Demirel!


UEFA.com Almanya-Türkiye maçından 45 dakika önce resmi kadroları böyle açıklamış...

4 Ekim 2010 Pazartesi

Bundesliga'yı Sallayan Türk


Nuri Şahin, Dortmund'un ligde ikinci sırada olmasında en büyük katkıyı yapan oyuncu. Sezon başından beri harika bir futbol oynuyor. Yedi haftası geride kalan ligde 4 asist, 2 gol ile muhteşem bir istatistik yakaladı. Bu performansını sürdürürse sene sonu onu da Özil'in olduğu yerlerde görebiliriz...

Nuri'nin Milli takımın ilk iki maçında kadroya çağırılmamasına anlam verememiştim. Hiddink bu sefer Nuri'yi kadroya çağırdı. Umarım her iki maçtada ilk on birde oynatır.

Dün, Bayern'e attığı frikik golünü vermeden geçmek olmaz...

17 Ağustos 2010 Salı

Avrupa Ligi'nde Temsilcilerimizin Maçları

Avrupa liginde gruplara kalma mücadelesi veren dört temsilcimiz bugünden itibaren maçlarını oynamaya başlayacak. Açılışı Beşiktaş ile yapıyoruz. Siyah beyazlılar bu akşam saat dokuzda Finlandiya temsicisi Helsinki'yi ağırlıyacak. Hem bu akşamki maçın hemde turun favorisi tabiki Beşiktaş. Helsinki kendi ülkesinin en iyi takımı. Ancak, bu takım son 10 yıl içerisinde Avrupa kupalarında gruplara kalamadı. Buradan takımın kalitesini çok net bir şekilde anlayabiliriz. Beşiktaş işi ciddiye alırsa, turu rahat geçecektir.

İkinci maç Galatasaray-Karpaty arasında. Rakibimizi tanımıyorum. İsminide ilk kez duydum. Bize rakip olabilecek bir takım değil. Ancak, ne olursa olsun ilk maçtan işi sıkı tutup deplasmandaki maça geziye gider gibi gitmek lazım.

Fenerbahçe'ye, Beşiktaş ve Galatasaray'ın rakipleri kadar "kolay lokma" diyebileceğimiz bir takım çıkmadı. PAOK hepimizin tanıdığı bir takım. Ajax karşısında son anda elenmişlerdi. Özellikle taraftarı etkili olan bir takım. Fenerbahçe ilk maçta kazanır diyemiyorum. Ancak, kaybedeceğinide düşünmüyorum. Fenerbahçe'nin deplasmanda beraberlikle ayrılıp, turu Kadıköy'de geçeceğini düşünüyoum.

Temsilcilerimiz arasında en zorlu takım Trabzonspor'a düştü. İngiliz devi Liverpool ile karşılaşacaklar. Şenol Güneş'in de dediği gibi takımdaki oyuncuların tecrübe kazanması açısından önemli maçlar oynayacaklar. İlk maçın Anfield Road'da olması hem avantaj, hemde dezavantaj. Farklı bir skorla kaybederlerse motivasyon kaybı olabilir. Ancak, bir sürpriz yaparak orada gol atarak dönebilirlerse avantaj sağlamış olurlar. Trabzonspor'un turu geçme ihtimali düşük. Ancak, bu oyunun futbol olduğunuda unutmamak gerekir.

Son olarak bütün temsilcilerimize başarılar diliyorum. Trabzon dışında üç takımımızında avantajlı skorlar alacağını ve gruplara kalacağını düşünüyorum. Umarım Trabzonspor'da rakibini eleyerek gruplara kalır.

28 Mayıs 2010 Cuma

Fransız Oyunu


Fazla söze gerek yok. Yine bir Fransız başkan ve yine finaller Fransa'da..

Ne zaman FIFA'nın başkanı Türk olursa, biz ancak o zaman bu tip organizasyonları düzenleyebiliriz..

29 Nisan 2010 Perşembe

Kazanan Jose "Baba" Oldu


Grup maçlarında Barcelona çok üstün oynamıştı her iki maçta da. Özelikle 2-0 kazandıkları maçta İnter'i evire çevire yenmişlerdi. Ancak, dünkü İnter ile o zamanki İnter arasında ne kadar fark olduğunu hep beraber gördük.

Maç boyunca İnter'in yaptığı savunma derslikti.. Jose'nin yaptırdığı savunmayı dünya üzerinde yapabilecek başka bir takım olduğunu düşünmüyorum. Arsenal maçından sonra (ben dahil) yere göğe sığdıramadığımız Messi, her iki maçta da çaresiz kaldı. Dikine müthiş çalımlar atarak kaleye inen Messi'den eser yoktu.

Ayrıca, Jose dün bir kez daha ne kadar usta bir taktisyen olduğunu gösterdi. Gerek saha içerisinde yaptıkları değişiklikler, gerek oyuncu değişiklikleri tam bir usta işiydi. Eto'o gibi bir golcüye nasıl savunma yaptırdığını, Milito ve Motta gibi belkide futbolu bırakmayı düşünen futbolculardan nasıl verim aldığını hep beraber görüyoruz. Ayrıca, yıllardır takımda bulunan Zanetti ve Cambiasso gibi iki ustanın oynadıkları futbol muazzamdı. Zanetti adeta bir duvar gibiydi. Maicon, Lucio ve Samuel'i unutmayalım. Onlarda müthiş oynadılar her iki maçta da. Sneijder'i de es geçmek olmaz. Bir hücum oyuncusu ne kadar iyi savunma yaparsa o kadarını yapmaya çalıştı.

Jose "Baba" adına ne kadar sevindiğimi anlatamam. O başarılı oldukça benim göğsüm kabarıyor. Sanırsın gerçek babam :)

8 Nisan 2010 Perşembe

İngilizlerin Ambargosu Son Buldu

İngilizlerin son yıllarda Şampiyonlar Ligine koyduğu ambargo bu sezon son buldu. Son 3-4 yıldır Şampiyonlar Ligi yarı fianlinde ki dört takımdan en az ikisi İngiliz takımıydı. Hatta yarı finalde Barca'nın üç İngiliz takımıyla baş ettiğini bile gördük.

Bu durum nihayet bu yıl son buldu. Bu sezon Lyon ve Fiorentina, kupa beyi Liverpool'u grupta alt etmeyi bildi. Jose'li İnter, kupanın favorilerinden Chelsea'yi, Alman panzeri Bayern imkansız gibi görünmesine rağmen Manu'yu elemeyi başardı. Kupanın bu sezon ki en iyi iki maçını bizlere izleten Barcelona ise Arsenal'i eleyerek İngilizlerin hakimiyetine son vermiş oldu.

Yarı finalde Barcelona-İnter ve Bayern-Lyon maçları son yıllarda ki en iyi yarı final serisi olacağa benziyor. Ortak kanı, Barcelona-Bayern finalinin olacağı yönünde. Kağıt üzerinde bu ihtimal en kuvvetli olasılık olarak görünse de, İnter-Lyon finalinin bile sürpriz olmayacağını düşünüyorum.

7 Nisan 2010 Çarşamba

Messi'nin Beyni İncelenmeli


Barcelona çeyrek fina rövanş maçında Arsenal'i 4-1 yenerek adını yarı finale yazdırdı. Bu çok normal bir şey. Normal olmayan şey, Messi...

Bu adamın oynadığı futbolsa, dünya üzerinde ki bütün futbolcuların oynadığı şey ne! Bence Messi ayaklarıyla filan oynamıyor, tamamiyle beyniyle oynuyor... Bu maçta yaptıklarına bir baksanıza. Çok iyi bir playstation oyuncusu olmama rağmen, Messi'nin yaptığı bu hareketleri ben oyunda bile yapamıyorum...

 

4 Mart 2010 Perşembe

"Yeni Formalar" {Türkiye:2 Honduras:0}


Oynanan oyunu, tekniği, taktiği konuşacak değilim. Henüz yeni teknik direktör takımın başına geçmedi. Ancak yinede bu maç adına söylenebilecek bir kaç güzellik var. Birincisi Hamit'in golü... Hakikaten çok şık bir goldü. İkincisi ise yıllardır adam akıllı bir formamız yoktu. Bu "yeni formalar" mükemmel olmuş. Ayrıca çevreye duyarlı olarak tasarlanmasıda ayrı bir güzellik olmuş.

25 Şubat 2010 Perşembe

İlk Raund Jose'nin {İnter:2 Chelsea:1}


Bir futbol sever olarak benim için çok özel bir maç oldu. Bir tarafta bence dünyanın en iyi teknik direktörü olan ve benim hayranlık duyduğum adam Jose, diğer tarafta ise sempati duyduğum takım Chelsea ve futbolculuğuna hayran olduğum Frank Lampard...

İşte böylesine karışık dugular içerisinde izledim maçı. İlk raund Jose'nin oldu. Ancak bana göre Chelsea buradan istediğini aldı. Gol atarak bence turu geçtiler. Zaten iki takım arasındaki kalite farkı dün açıkça görüldü. İnter kazanmasına rağmen, Chelsea'nin oynadığı futbol karşısında çok sönük kaldı. İkinci maçı sabırsızlıkla bekliyorum. Chelsea'yi sevmemin nedeni olan Jose'nin, tekrar Stamford Bridge çimlerine çıkacak olması daha şimdiden beni heyecanlandırıyor.

19 Şubat 2010 Cuma

Yolu Yarıladık {Atl.Madrid:1 G.Saray:1}

Şu D-Smart zamazingosunu, sırf Avrupa maçlarımızı seyredebilmek için almıştım. Aylık para ödemeye son diye reklamlar yaparak kendini kabul ettiren bu platformun, koyduğu ambargo yüzünden maçımızı seyredemedim. Türkiye'de maç izlemek adeta bir işkence. Dünyanın başka bir ülkesinde böyle bir uygulama bulamazsınız. Sırf Avrupa maçlarını izleyebilmek için bu paketi alıyorsunuz, fakat bir süre sonra "Euro Futbol"  adında yeni bir kanal açıyorlar ve maçları bu kanalda şifreli olarak yayınlıyorlar. Madem belli bir ücret karşılığında maçları pazarlamak istiyorsunuz, o zaman bunu neden en başta belirtmiyorsunuz. Bu resmen tüketiciyle dalga geçmektir, sahtekarlık ve hatta dolandırıcılıktır... Bu platforma olan sinirim hala geçmedi. Maçı izleyemediğim için çok üzgünüm. Neyse daha fazla devam edersem bu blog da hiç kullanmak istemediğim bir üslüpta yazmaya başlayacağım.

Maç hakkında Uğur Meleke ile Mehmet Demirkol'un yazılarını okudum. Ayrıca Sportif Cümleler, PC Lion, Artemio Franchi ve Tardını Büfe bloglarında ki maç yazılarını okudum. Genel düşünce, iyi futbol oynayamasakta alınan skorun iyi bir avantaj olduğu yönünde. Ayrıca savunma hattının iyi bir maç çıkarttığını, Mustafa, Mehmet ve Elano'nun iyi mücadele ettiğini, özellikle ikinci yarıda Keita ve Arda'nın da iyi oynadığını yazmış çoğu arkadaş. Hatta Leo'nun sezonun en iyi maçını çıkarttığını bile yazmışlar. Yani Sportif Cümleler blogunun yazarı sevgili Burak bile, Leo'yu övmüş. Artık gerisini siz düşünün...

Avrupa maçlarında deplasmanda alınan gollü beraberliğin ne kadar büyük bir avantaj olduğunu hepimiz biliyoruz. Kaldı ki bu beraberlik ne durumda olursa olsun, İspanya'nın en güçlü takımlarından biri olan Atl. Madrid karşısında alınmış. Haftaya rövanş maçında, Atletico karşısında turu geçebileceğimiz skoru alacağımızdan şüphem yok. Sonuçta ikinci maçta ilk önce gol atması gereken biz değiliz. Kontrollü bir oyun oynayarak bu turu geçeceğiz. Dün gece Calderon'da aslanlar gibi mücadele eden bütün oyuncularımızı yürekten kutluyorum.

16 Şubat 2010 Salı

Şampiyonlar Ligi {Gecenin Maçları}

Yaklaşık iki aylık bir aradan sonra Şampiyonlar Ligi maçları bugünden itibaren tekrar başlıyor. Gecenin maçları, Lyon-Real Madrid ve Milan-Manu arasında oynanacak. Maçları kısa kısa değerlendirmek istiyorum.

Lyon-Real Madrid
Bu iki takım daha önce 4 kez karşılaşmış ve bu maçların ikisini Lyon kazanırken, diğer iki maç ise beraberlik ile sonuçlanmış. Son 5 yıldır çeyrek finale kalamayan Real bu yıl bu turu geçecektir.

Muhtemel Kadrolar
Lyon: Lloris, Reveıllere, Cris, Boumsong, Cıssokho, Kallström, Toulalan, Makoun, Delgado, L.Lopez, Govou
Real Madrid: Casıllas, Marcelo, Albıol, Ramos, Arbeloa, Lass, Xabi, Granero, Kaka, Ronaldo, Hıguaın

Milan-Manchester Unıted
Bu yılda İtalya-İngiliz kapışması izleyeceğiz. Her ne kadar Manu'yu turu geçmeye daha yakın görsemde, bu gece Milan'ın kazanacağını düşünüyorum. İki takım arasında San Siro'da oynanan dört maçıda Milan kazanmıştı.

Muhtemel Kadrolar
Milan: Dıda, Abate, Nesta, T.Sılva, Antonını, Ambrosını, Gattuso, Pırlo, Ronaldınho, Pato, Huntelaar
Manu: V.Der Sar, Nevılle, Ferdınand, Brown, Evra, Nanı, Carrıck, Scholes, Fletcher, Valencıa, Rooney

7 Şubat 2010 Pazar

2012 Avrupa Şampiyonası {Rakiplerimiz}

2012 Avrupa Şampiyonası grupları belli oldu. Milli takımımız A grubunda; Almanya, Avusturya, Belçika, Kazakistan ve Azerbaycan ile aynı gruba düştü. Maçlar ise Eylül ayında oynanmaya başlanacak.

Şöyle baştığımız zaman ciddi anlamda bir deplasman maçı yapmayacağız. Zira Almanya, Belçika ve Avusturya'da bulunan gurbetçilerimizin sayısı çok fazla. Kazakistan ve Azerbaycan ise zaten komşu ülkelerimiz. Bu durumda yarın gazetelerimizin atacağı manşetleri tahmin edebiliyorum. Herkes çok kolay bir gruba düştüğümüzü düşünebilir. Ama şunu unutmamamız gerekiyor ki, Milli takımımız bundan daha kolay guruplarda da mücadele etti. Hala bir teknik direktörü olmayan Milli takımımızın, işinin öyle çok kolay olacağını düşünmüyorum. Federasyon her ne kadar "Teknik direktör konusunda bir sorun yok" diye açıklama yapsada bu sorununun bir an evvel çözülmesi gerekiyor. Önce şu sorunu bir çözelim, daha sonra rakipleri iyice inceleriz.

Robben'in Kırmızı İçlikleri


Mainz maçından sonra Almanlar işi gücü bırakıp, Robben'in giydiği içliği tartışmıştı. Bundesliga'nın kurallarına aykırıymış. Forma ve şort ile aynı renkte olmadığı için. Robben ise ısınamadığı için o içliği giymek zorunda kaldığını söylemişti. Almanya'nın soğuğuda nasılsa artık bilemiyorum ama demek ki Robben o içliğe ihtiyaç duyuyor. Bayern Münih Sportif Direkötrü Christian Nerlinger, bu tartışmalar üzerine "Ya Robben'in içliklerini boyayacağız ya da kırmızı renklisini bulacağız" demişti. Nerlinger o içliği boyadımı, yoksa buldumu bilmiyorum ama formaya uygun bir hale getirmişler. Dün oynanan Wolsburg maçında Robben, resmin  sağında ki içlikle sahaya çıktı. Bu arada Robben için içliğin rengi farketmemiş. Zira yine şık bir gol atmayı başardı.  

6 Şubat 2010 Cumartesi

Merseyside Derby

Yaklaşık 3 saat sonra başlayacak Merseyside derbisi. Premier Lig'de bir çok derbi maçlar var. Chelsea-Arsenal, Tottenham-Arsenal, Liverpool-Manu vs... Ancak Liverpool-Everton maçlarından aldığım keyfi başka hiç bir maçtan alamıyorum. Belki de karşılaşmanın sadece bir futbol maçı olmamasından kaynaklanıyor olabilir. Goodison Park'ta ki ilk maçı kötü bir dönem geçirmesine rağmen Kırmızılar 2-0 kazanmıştı.Bu aralar biraz toparlanmışa benziyorlar. En azından iyi futbol oynamasalar bile sahadan 3 puanla ayrılmayı biliyorlar. Bugün Liverpool adına en olumsuz şey Torres'in bu maçtada sakatlığı yüzünden oynayamayacak olması. Ancak her şeye rağmen bu tip büyük maçların takımı Liverpool, bugünde sahadan galip ayrılacaktır. En azından ben öyle düşünüyor ve istiyorum.

18 Aralık 2009 Cuma

DERSİMİZ ATLETİCO MADRİD




Rakibimiz Atletico oldu.  İsim olarak başta çekinebileceğimiz bir rakip. Ancak bu yıl oldukça kötü bir performans sergiliyorlar. Aguero ve Forlan takımın en büyük yıldızları. Bunların yanında Simao gbi Maxi Rodriguez gibi etkili silahları bulunuyor.Bu arada hemen belirtelim, ilk maçımızı deplasmanda oynayacağız.  Atletico'yu ilerleyen zamanlarda daha da derinlemesine inceleyeceğiz. Tabii ilk olarak Madrid'i düşünmek gerek. Ancak eğer bu turu geçersek Everton-Lizbon eşleşmesinin tur atlayanıyla eşleşeceğimizide belirteyim. 

10 Aralık 2009 Perşembe

Şampiyonlar Ligi {Yola Devam Edenler}

Şampiyonlar Ligi'nde grup maçları tamamlandı. Zevkli ve bol sürprizli maçlara şahit olduk. Grup maçlarına Bordeaux ve Fiorentina damgasını vurdu. İki takımda çok güçlü rakiplerin arasından lider olmayı başrdılar. Liverpoll ve Juventus ise bu sezon gruplardan elenerek çok büyük bir şok yaşadılar.

Son 16'ya kalan Takımlar
A Grubu ; Bordeaux, Bayern
B Grubu ; Manchester, CSKA
C Grubu ; Real Madrid, Milan
D Grubu ; Chelsea, Porto
E Grubu ; Fiorentina, Lyon
F Grubu ; Barcelona, İnter
G Grubu ; Sevilla, Stuttgart
H Grubu ; Arsenal, Olympıacos