Yine İyi Futbol, Yine 1-1

Fener yenilmiş, Beşiktaş berabere kalmış ve haftanın son maçı bizim. Rakip İBB, tehlikeli bir takım. Ancak en önemli oyuncuları İbrahim Akın ve Tum yok. Yani istediğimiz gibi bir ortamda oynayacaktık.

Maçtan önce yaşanan olumlu gelişmeler maç içerisinde de yaşanıyordu. Son haftalarda izlediğim en iyi takım vardı sahada. Rakibe pas yaptırmayan, oyunun her bölgesinde pres yapan, oyunu kanatlara yayan, çabuk oynamaya çaılaşan bir takım... Keyfim gıcır nasılsa gol gelecek diye bekliyorum. İlk teşebbüsü Elano gerçekleştirdi. Ceza alanında topu önünde buldu, düzgün bir vuruş yaptı ancak top az farkla dışarı çıktı. Sonra Nonda ile ikinci girişimi yaptık. Kaleci ile karşı karşıya kaldı ancak bir golcü vuruşu yapamadı. Tek kale oynamaya devam ediyoruz. Top bizde oyunu biz istediğimiz gibi yönlendiriyoruz. Belki rakip çok mütevazi bir kadro ile mücade etti, ama bizim takımın da hakkını yememek lazım. İlk yarı boyunca tek bir pozisyon vermedik. İlk yarıda oynanan futbol beni ikinci yarı için daha da umutlandırdı.

İkinci yarıya fırtına gibi başladık. Sağ kanattan Uğur ok gibi ileri çıkmaya devam ediyordu. Yine açılışı Elano yaptı. Sağ taraftan gelen ortaya iyi bir kafa vuruşu yaptı ancak yine top az farkla dışarı çıktı. Baskımız devam etti ve nitekim Uğur'un yaptığı ortaya Harry cevap verdi ve topu ağlara göndermeyi başardı. Keyfim iki kat daha arttı. Golden sonra yine durmadık. Pozisyonlara girmeye devam ettik. Bu kez Kaptan vardı sırada. Soldan girdi ceza sahasına, vuruşunu yaptı ama direk izin vermedi Kaptanın gol sevinci yaşamasına... Ardından yeni bir gol şansı daha. Yine Nonda ama sonuç yine olumsuz. Bu pozisyondan da yararlanamadı Nonda. Dakika 72 Nonda-Keita değişikliği geldi. Doğru bir değişiklikti. Bu değişiklikten sonra Kewell forvete geçti, Arda sola Keita ise tapulu meskenine... Oyuna girer girmez hemen Kewell'a topu çıkardı. Ancak Kewell kötü vurdu. Ve son 10 dakika sendromu başladı takımda. Aynı Eskişehir maçında ki gibi, aynı Manisa maçında ki gibi. Anlamsız bir panik yüzünden pozisyona bile giremeyen İBB'ye resmen biz pozisyon hazırladık ve golü attırdık. Sonuç 1-1

Skor yazarlığı yapanlara gün doğdu. "Keita niye 11'de başlamadı, Rijkaard niye Elano-Ayhan değişikiğini yaptı" diye çığrınacaklar. Bakın maçı izleyerek oynanan futbolu tarafsız olarak analiz ederek eleştiriler yapılmalı. Galatasaray dün 80 dakika iyi oynadı. Birçok pozisyon yarattı ama sadece 1 tanesini atabildi. Rakip, her nekadar eksik ve zayıf olsada bir pozisyona bile girmedi. O son 10 dakika skoru koruma psikolojisi yine başımıza dert açtı. Rijkaard bunu mutlaka çözmeli. Her maç 2 farkı yapamayabiliriz. 1-0 kazanmayı da öğrenmeliyiz. Sırf bu yüzden içeride oynadığımız Eskişehir, Manisa ve bu maçta toplam 6 puan kaybettik. Sonuçta takım olarak 80 dakika son haftalarda ki en iyi futbolumuzu oynadığımızı düşünüyorum. Oyuncuların yeniden canlandıkları açıkça görülüyor. Elano bile canlanmış yani...  Bu maçta eleştirebileceğimiz 2 nokta var. 1- Her ne kadar rakibe pres yapıp, topu ayağımızda tutsakta rakibi fazla yoramadık. 2- Son 10 dakika sendromu. Ne oynadığımız futbol, ne Rijkaard'ın oyuncu tercihleri, nede futbolcularu eleştiriyorum. Sadece bu 2 noktada takımı eleştirebilirim.