6 Nisan 2010 Salı

Son Dakika Kaçan Galibiyet {Sivas: 1 G.Saray: 1}


Bu sezon ilk kez böylesine defansif orta saha oyuncularıyla bir maça çıktık. Kadroları gördüğüm zaman çok şaşırdım açıkçası. Rijkaard, ilk kez farklı bir sistemde kurmuştu takımı. Sezon başından beri 4.3.3 ve 4.4.2 düzenlerinde ısrarlı olan Rijkaard, acaba neden bu maçta böyle bir değişikliğe gitti. Spor medyamızın sürekli tartıştığı, Rijkaard'ın "B" planı yok geyikleri bu maçla birlikte son bulur inşallah. Haftalardır Rijkaard'ın sistemi değiştirmesi gerektiği savunuluyordu. Ama Rijkaard ısrarla uygulamaya çalıştığı sistemden taviz vermedi, düne kadar...

Rijkaard'ın niye sistemi değiştirdiğini ve böyle bir kadroyu sahaya sürmesini dakikalar ilerledikçe anladım. Herkesin tartıştığı şey Jo ve Elano'nun neden ilk on birde başlamamasıydı. Jo'nun oyuna girdikten sonra ki performansını görenler, neden ilk on birde oynamadığını anlamışlardır umarım. Zaten haftalardır kötü oynamasına rağmen alternatifsiz olduğu için mecburen oynatılıyordu. Ancak, Rijkaard Jo'ya daha fazla tahammül edemedi ve bu maçta yedek oturttu. Hafta arası grip oldu bu yüzden oynatılmadı geyiklerine de inanmıyorum. Jo formsuzdu, oynamayı hak etmiyordu ve oynatılmadı. Rijkaard'ın Jo kararının arkasındayım.

Elano'nun neden oynatılmadığı konusuna gelince, Elano'da son haftalarda pek iyi değildi. Ancak ben, Rijkaard'ın formsuz olduğu için Elano'yu oynatmadığını düşünmüyorum. Sonuçta Elano ne kadar formsuz olursa olsun bu orta saha oyuncuları arasında her zaman ilk seçenek olmalıdır. Elano'nun bir sakatlığı vardı ve hafta arası idmanların çoğunda takımla birlikte çalışamadı. Bu yüzden bu maçta yedek bırakıldı diye düşünüyorum. Ancak 18 kişilik kadroya giren bir oyuncu oynayabilecek düzeydedir. Bu yüzden Elano'nun oynatılmamasının yalnış olduğunu düşünüyorum.


Hiç tarzım olmayan eleştirilerle başladım. Ancak, medyada ki "yazar-kasalar" bu konuyu o kadar çok gündeme getiriyorlar ki, insan bir süreden sonra bıkıyor. Neyse biz onları bırakalım... Dün oynadığımız futbolu hiç beğenmedim. İlk yarıda biraz daha iyi görünmemize rağmen hücumda çok etkisiz kaldığımızı düşünüyorum. Haftalardır orta saha oyuncularımız Mehmet, Mustafa, Barış ve Ayhan'ın formsuzluktan dibe vurduklarını söylüyoruz. Bu maçta bu dört oyuncu da ilk on birde forma giydi. Hepsinin de özellkle ilk yarıda sergilediği performans son haftalara göre çok iyiydi. Özellikle Mehmet hemen hemen hatasız oynadı. Zaten bu oyunculardan istenilen tek şey var; mücadele... Bu maçta özellikle ilk yarıda hepsi iyi mücadele etti.

Maçın ikinci yarısında ise hakikaten çok kötüydük. Ligin en kötü savunmasına karşı oynamamıza rağmen ve elimizde Gio ile Keita gibi iki kontra atak oyuncusu varken ikinci golü bir türlü bulamadık. Aslında ikinci golü atabilecek pozisyonlarda yakaladık fakat bir türlü sonunu getiremedik. Durum böyle olunca da Sivasspor'un direncini kıramadık ve onları sürekli oyuna ortak ettik. Sonucunda da, kadroda gördüğüm zaman çok sevindiğim ve maç boyunca çok kritik kurtarışlar yapan Aykut'un hatası sonucu golü yedik ve maç 1-1 sonuçlandı.

Bundan sonra yapmamız gereken tek şey, kalan maçlarımızın hepsini kazanarak lig sonunda nerede olacağımıza bakmaktır. Bu maçı kazansaydık bugün çok farklı şeyler konuşabilirdik. Ancak her şeye rağmen benim umudum bitmemiştir. Dediğim gibi kalan maçları kazanarak lig sonunda nerede olacağımızı göreceğiz.

1 yorum:

  1. Ligin en kötü 3 takımından birine 90 dakika boyunca belli bir üstünlük kuramadık.Elbette 2. golü de atamayınca takımda tedirginlik başladı.Son dakikada da beraberlik golünü yedik bu sonuçla bence bırakın şampiyonlugu Şampiyonlar Ligi de kaçtı.

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.