27 Eylül 2010 Pazartesi

Taşlar Yerine Oturuyor {G.Saray:3 İstanbul BŞB:1}


Alınan iyi/kötü sonuçlardan sonra takımı eleştirmememiz gerektiğini haftalardır yazıyorum. Çünkü sahada oynayan oyuncular ile sahada olması gereken oyuncular çok farklıydı. Ali Turan, Hakan Balta ve Sarp'ın oynadığı takım ile Serkan/Sabri, Cana/Elano ve Insua'nın oynadığı takım arasındaki farkı herkes görmüş oldu. Ancak bu takım hala Rijkaard'ın kafasındaki takım değil.

Serkan, Insua, Cana takımın çehresini değiştirdi. Özellikle Ali Turan'ı her sağ bekte gördüğümde Serkan neden oynamıyor diye kendimi yiyordum. Sonunda iki haftadır oynuyor. Bu haftaki performansını sürdürürse Sabri yedek oturur... Savunmada hemen hemen hatasız oynadı. Hücumda ise penlatıyıda sayarsak iki asist yaptı. Rijkaard'ın ondan istediklerinin/beklediklerinin fazlasını yaptı. Kesinlikle Rijkaard'da O'nun bu performansına şaşırmıştır.  Serkan'dan Insua'ya geçelim. Geçen sezon bu adamı Liverpool'da kara kaşı, kara gözü için oynatmadıklarını herkes görmüştür. Tam bir sol bek... Çok dengeli ve savunmada kolay kolay açık vermiyor. Bunun yanında Serkan ile birlikte kordineli olarak hücuma destek veriyor. Pas trafiğine katılıyor. Bugün gördük ki, takım savunmasında taşlar yerine oturdu. Öyleki Rijkaard'ın stoperde kafasındaki Neill-Hakan ikilisini unutmaya başlamıştır. Çünkü Servet o kadar iyi bir form yakaladıki, Neill bile onun yanında çok sönük kalıyor.

Cana Can Katıyor

Cana'lı bir orta sahanın ne kadar agresif, sert, mücadeleci ve bir o kadarda teknik olduğunu gördük. Maçın ikinci dakikasında önüne düşen topu saniyesinde Baros'un önüne yuvarlaması O'nun oyun görüşünü ve tekniğini gözler önüne serdi. Biz yıllardır orta sahada bunu yapabilecek bir oyuncu aradık. Belki Elano bu işi Cana'dan daha iyi yapabiliyor. Ancak kafasını futbola verdiği zaman... Geçen hafta attığı golden sonra Ayhan kendini bir kaç hafta kurtardı. Hatta bazı arkadaşlar bu golün Ayhan'ı bir yıl boyunca eleştirmemeye yeteceğini yazmışlardı. Ben öyle düşünmüyorum. Ayhan geçen sezona göre daha iyi bir durumda. Ancak pas trafiğinde biraz ağır kalıyor ve doğru paslar atamıyor. Cana-Elano ikilisi orta sahada muazzam olurdu. Ancak yabancı kontenjanı dolayısıyla bu pekte mümkün görünmüyor.

Mılan Baros

Hücum hattında ise Baros şov vardı. Formda olduğu zamanlarda böyle oynadığını ve bu pozisyonları affetmediğini biliyorduk. Nitekim penaltı dışında attığı iki golle ne kadar usta bir golcü olduğunu bir kez daha hatırlattı. Baros iyiydi ama diğer forvetler için aynı şeyi söylemek zor. Aydın, Misimovic ve Pino bu performansları ile sürekli oynayamazlar. Misimovic'i bu maçtan sonra değerlendireceğimi söylemiştim. Maç boyunca ondan beklediklerimin çoğunu yapamadı. Ya arkadaş, adam iyi ara pasları attı, bir iki defa kaleyi yokladı yeni gelmiş bir adam daha ne yapsın diyenleri duyar gibiyim. Bunlar doğru ancak ben ondan daha fazlasını bekliyorum. Tam istediği gibi bir ortam vardı. İstanbul BŞB ikinci yarı iyice açıldı, Misimovic'in istediği boşluklar oluştu. Bu boşlukları daha iyi değerlendirebilirdi. Tüm bunlara rağmen Misimovic ilerleyen haftalarda takıma fayda sağlayacatır. Özellikle Arda ve Elano ile oynadığı zaman Misimovic şov yapabilir.

Atlet Oyuncular: Aydın ve Pino

Kanatlarda oynayan forvetlerin ikiside atlet oyuncular. Çok hızlı, çabuk hareket eden ancak oyun görüşü sınırlı olan oyuncular. Aydın için yıllardır konuşuyoruz. Heran bir patlama yapabilir diye. Ancak o patlamayı bir türlü yapamıyor. Her sezon başı bir kaç maç oynuyor, daha sonra bütün sezon boyunca ortadan kayboluyor. Bu maçta çok etkisizdi. Baros'un attığı üçüncü golde topu taşıdı ama o kadar kötü pas atmasına rağmen Baros yine golü yaptı. Bunun dışında hiç bir olumlu katkısı yoktu. Pino ise Aydın'a göre daha aktifti. En azından bir kaç kez şut denemesi yaptı. Baros'un attığı ilk golde Serkan'a verdiği topuk pasıyla golde büyük katkısı oldu. Ancak yinede bu performansı ile yeri sağlam değil. Formda bir Elano/Kewell arasında formayı kapması için daha iyi olmak zorunda.

Artı/Eksi yönleriyle bir maçı daha geride bıraktık. Alınan galibiyetin yanında oynanan oyun ve özellikle oyuncuların bireysel performansları gelecek adına umutlanmamızı sağlıyor. İyi yolda gidiyoruz. Yüreyedur Galatasaray'ım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.