21 Ekim 2010 Perşembe

Rijkaard'a Açık Mektup


Geldiğin gün benim için bayramdı. Benim gibi birçok arkadaşımız, kardeşimiz, ağabeylerimiz içinde... Heyecanlanmıştık, umutlanmıştık. Senden çok şey beklemeye başladık. Oynatmak istediğin sistem, yerleştirmek istediğin oyun felsefesini düşündekçe daha da umutlandık. Hele senin önderliğinde sahaya çıktığımız ilk maçlarda aldığımız farklı galibiyetlerden sonra "Devrim" sözcüğünü sık kullanmaya başladık. Ancak, başarıların öyle kolay kolay olamayacağınıda biliyorduk. Nitekim kötü günler yaşadığımız zamanlarda oldu. Ama ben ve benim gibi birçok taraftar anlımıza "Sabır" kelimesini yazmıştık. Ne olursa olsun en az iki yıl beklemeye razıydık. Başkanımızda öyle söylüyordu. Ama o samimi değilmiş, adam değilmiş. Bu başkan bozuntusunun yaptıkları için senden özür dilerim. 

Futbolcular senin gibi biriyle çalıştıkları için çok şanslılardı. Onlarda ilk başlarda bunun farkındaydı. Sana saygı duyuyorlardı. Senin gibi biriyle çalışmak onlar için büyük bir gurur olmalıydı. Sende onlara despot bir adam gibi değilde, arkadaşça yaklaştın. Bizler bunu biliyoruz. Senin istediklerini yapamasalarda onlarla çalışmaya devam ettin. Her fırsatta adamlığını onlarada gösterdin. Ama onlarda senin kıymetini bilemedi. Sana duydukları saygının bittiğinin göstergesi Karabük maçından önceki ısınma hareketlerindeki davranışlardı. Aslında bu maçtan önce sana saygı duymamaya başlamışlardı. Ancak o gün herşeyin kanıtını ortaya koydular. Babanı kaybettiğin gün, bu davranşları sergileyen futbolcular için senden özür dilerim.
 
Medya her zaman senden birşeyler bekledi. Sürekli seni eleştirdiler. İşi, sırf seni eleştirmek olanlar vardı. Şimdi onlar çok mutlu, amaçlarına ulaştılar ya... Ama bir gün bile çıkıpta yahu acaba bu adam ne istiyor diye sormadılar. Sormazlar, onlar sadece eleştirirler. Binbir türlü hakaret ettiler. Sen hep sustun, beyefendi duruşunu hiç bozmadın. Çünkü sen "BÜYÜK ADAM", onlar ise KÜÇÜK ADAMLARDI. Medyadaki bu küçük adamlar adına senden özür dilerim.

Belkide senin arkanda en çok duran kesim taraftarlardı. Bizlerdik. Seni en iyi anlayan bizlerdik. Bizim için en zor mağlubiyetlerden sonra bile senin arkanda durmaya çalıştık. Ama aramızda sabırsızlar vardı. Onların sabrı geçen hafta bitti. Rijkaard istifa, İmparator Terim tezahüratları yaptılar. Onlara hem kızıyorum, hemde hak veriyorum. Harçlığımızdan kısıp takımı desteklemeye gelip, mağlubiyetler yaşayınca insanın zoruna gidiyor. Ama, sen bizi anlıyorsun. Buna inanıyorum. Seninle aramızda çok özel bir bağ oluştu. Bu bağ hiç bir zaman kopmayacak. Buna emin olabilirsin. Bugüne kadar seni üzdüysek, hatalar yaptıysak özür dilerim.

Yolun Açık Olsun. Güle Güle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.