Arda Böyle İstedi {Eskişehir:1 G.Saray:3}

Karpaty maçından sonra belli bir süre maçlarımızı izlememeyi düşünmüştüm. Daha fazla kalbime zarar vermemek için... Ama olmuyor işte, taraftarlık böyle birşey. Ne kadar kızsanda, öfkelensende o renkleri sahada görünce duramıyorsun. Açıkça söylemek gerekirse bu maçta takımdan hiçbir beklentim yoktu. Güçlü kadrolarla bile gittiğimizde sürekli zorlandığımız bir deplasmanda, şu durumda kazanabileceğimize hiç ihtimal vermiyordum. Ancak, yine şu meşhur "büyük takımlar böyle günlerde kazanır" klişesi tuttu ve biz kazandık.

Serkan-Hakan ve Elano-Serdar değişiklikleri dışında Karpaty maçında oynayan oyuncuların hepsi yine sahadaydı. Aslında oyun anlamında da o maçlara nazaran değişen pek birşey yoktu. Değişen tek şey futbolcuların istekli ve arzulu olmalarıydı. Bu maçı kazanmamızın en önemli sebebide buydu. Özellikle dünya üzerinde başka hiç bir takımda olmayan Ayhan-Barış-Sarp üçlüsünün oynadığı bir takımda değişen ne olabilir ki ? Şu orta saha elemanlarının istekli ve arzulu olmaları, Eskişehir'in sert orta sahasına aynı sertlikte cevap vermeleri galibiyetin gelmesindeki önemli etkendi.

Maçı kazanmamızdaki en önemli etkenlerden biride Arda Turan'dı... İki yıl öncesine göre yerlerde sürünen Arda şu ana kadarki en iyi maçını çıkarttı. Özellikle ikinci yarıda bir lider gibi, bir kaptan gibi takımı yönetti. Volkan'ın kendi kalesine attığı golün mimarlığını yapan ve Servet'in attığı golde pozisyonu hazırlayan adamdı. Hücum hattında insiyatifi eline aldığı gibi, savunmayada çok yardımcı oldu. Top rakipteyken sürekli geriye geldi. Yani bizlerin ondan beklediği şeyleri yaptı ve takımın ilk galibiyetini almasını sağladı. Ancak, şunu söylemeden geçmek istemiyorum. Arda Turan'ın bu maçta sergilediği futbol onun kapasitesinin % 40'lık bir bölümüydü.

Dediğim gibi bu maçta oynanan futbol adına değişen pek birşey yoktu. Sadece futbolcuların isteği ve mücadelesiyle bu maç kazanıldı. Tabi birde Eskişehir'in berbat savunması sayesinde...