Tarladan Çıkan 3 Puan {Buca:0 G.Saray:1}

Yıllardır İzmir takımı dedik durduk. İzmirliler artık isyan noktasına geldi. Sonunda Bucaspor hepimizin bu özlemini dindirdi ve Süper lige yükseldi. İyi güzel herşey tamam ama bu takımın maçlarını oynadığı stadlar ne alemde. Koskoca İzmir Atatürk stadının haline bir bakarmısınız. Kaderine terkedilmiş 50.000 kapasiteli bir stad. Bizim köyün maçlarını yaptığı toprak sahadan bile berbat bir durumda. Milyon dolarlar verip transfer ettiğimiz oyuncuları oynattığımız zeminlere bakın. Patates tarlası gibi...

Stadın zemini böyle bir durumdayken takımların sergiledikleri performansı eleştirmenin doğru olmayacağını düşünüyorum. Özellikle Galatasaray'ın oynamak istediği futbol sadece pırıl pırıl zeminlerde oynanabilir. Bugün bu stada Barcelona gelse onlarda istedikleri futbolu oynayamazlar. Zemin takımlara pas yapma fırsatı tanımıyor. Bu yüzden Galatasaray'ın oynadığı futbolu bu haftada eleştirmiyorum.

Geçen hafta mazereti var dedik bir kaç hafta daha beklememiz gerekiyor dedik.  Ancak herşeye rağmen bu hafta futbolcuların özgüveni ve istekleri Antep maçına göre daha iyiydi. Yinede gerçek Galatasaray'ı görmemiz için Cana, Arda ve Hakan'ın döünüşünü ve zeminlerin düzelmesini beklemek gerekiyor. Misimovic ve Insua için süreye ihtiyaçları olduğunu belirtmiştik. İki haftadır Misimovic 170, Insua 180 dakika süre aldılar. Onlar hakkında net yorumlarımı Belediye maçından sonra yapacağım.

Tarihimizin en kötü 2. başlangıcını yaparak lige üst üste 2 mağlubiyetle başlamıştık. Eskişehir ile başlayan Antep ve Buca maçları ile devam eden 3 haftalık galibiyet serisi takımın özgüvenini üst seviyeye çıkarttı. Bu üç haftalık periyotta çeşitli mazeretleri olduğu için takımın oynadığı futbolla pek fazla ilgilenmememiz gerektiğini ve alınan 3 puanlara bakmamız gerektiğini söylemiştim. Ancak Belediye maçıyla beraber artık yavaş yavaş oynadığımız futbolu konuşmaya başlayacağım.