“Bu adam
kafayı yemiş. Böyle bir şey yapılır mı? Hiç düşünmeden hareket ediyor” Bu
sözler Elmander’e ait. Engin’in yaptığı hareketin ardından Fatih hocaya
söylüyor bunları İsveç’li oyuncu.
Engin
Baytar benim çok beğendiğim bir oyuncu. Çalışkan, mücadeleci, teknik bir
oyuncu. Takıma fazlasıyla katkı sağladığı da ortada. Belki şu disiplinsiz
hareketleri olmasa çok daha farklı bir konumda olabilirdi.
Geçen sezon
Sivas maçında da buna benzer bir hareket yapmıştı. Fatih hoca onu kazanmak
adına çok çalıştı, çalışıyor da. Fakat dün yaptığı hareket kabul edilemez. Ne
olursa olsun hakeme böyle bir davranış içerisinde bulunamazsın. Ulu önderin
dediği gibi “Ben, sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim”. Engin’de saha
içerisinde ahlak denilen bir şey yok. Kontrolsüzce hareket ediyor ve takıma
zarar veriyor. O kırmızı kartı görmese belki de maçı çok daha rahat
kazanabilirdik.
Her pozisyonda
hakemin yanında itiraz etmen mi gerekiyor Engin? Senin işin itiraz etmek mi?
Adam gibi sadece futbolunu oynayamıyor musun?
Şu da var, sırf bu hareketleri yüzünden rakip takım
futbolcuları tarafından sürekli galeyana getirilmek isteniyor. Örneğin dün Kuyt
golden sonra topu alıp Engin’e verdi. Hemen anladı Engin’in nasıl bir oyuncu
olduğunu ve o hareketi kasıtlı olarak yaptı. Engin’i sinirlendirmek için, kart
göstermek için. Bizimki de zaten patlamaya hazır bomba gibi. Hemen patladı.
Fatih hoca
maçtan sonra basın toplantısında pozisyonu görmedim dedi. İzledikten sonra böyle
bir şey varsa cezası verilir ancak bir kalemde de hiçbir oyuncumu harcamam
dedi. Evet, bir insanı kaybetmek kazanmaktan kolaydır. Ancak Engin’in yaptığı
ne ilk, ne de son olacaktır. Ben artık gönül verdiğim takımda Engin’i görmek
istemiyorum. Engin’in hayranı biri olarak, içim yana yanan bunları söylüyorum.
Neden mi?
Çünkü
Galatasaray’ı Engin’den daha fazla seviyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.