21 Kasım 2012 Çarşamba

Avrupa Fatihi | G.SARAY: 1 - MAN. UTD: 0



Man. Unıted’ın yedek kadroyla gelmesi çok tartışıldı. Kimileri bunu avantaj, kimileri ise dezavantaj olarak gördü. Benim fikrim ise rakibin hangi kadroya geleceği değil, bizim ne yapacağımızın önemli olduğu yönündeydi. Takım dün maç boyunca çok iyi mücadele sergiledi. Hırs, istek, coşku hepsi bir aradaydı.

İlk yarıda kontrollü bir oyun oynadık. Rakibinde genç ve etkili hücum hattının olması, takımda biraz endişe yarattı. Bu nedenle çok fazla hücuma çıkamadık ve üretken olamadık. Aynı zamanda da savunmada da rakibe neredeyse hiç pozisyon vermeden tamamladık ilk yarıyı. İkinci yarıda ise Cluj maçından gelen haberinde etkisiyle, daha fazla hücum yapan ve kazanmak için saldıran bir takım izledik. Nitekim bu istek ve arayış çok uzun sürmedi. Selçuk’un kornerden yolladığı iyi ortaya kafasını uzatan Burak Yılmaz’ın golüyle öne geçmeyi başardık. Sonrasında yine ataklara devam ettik. Hamit’in direkleri sarsan bir topu oldu. Onun dışında da etkili hücumlar geliştirdik. Bu arada rakibe de pozisyon şansı bile vermedik. İkinci yarı oyunun genel anlamda hakimi olmayı başardık ve oynadığımız oyunla da galibiyeti fazlasıyla hak ettik.

Takım genel anlamda çok iyiydi ama yine öne çıkan isimler oldu. Geriden başlayacak olursak; Semih kısa bir aradan sonra tekrar aldığı formanın hakkını verdi. Soğukkanlı duruşuyla çok önemli hamleler yaptı. Sol tarafta ise Riera müthiş oynadı. Benim onunla ilgili düşüncelerim pek olumlu değildi. Fakat İspanyol oyuncu beni yanılttı. Bu yaşta kendini geliştirmesi ve hırslı mücadele ederek elinden geleni yapmaya çalışması ayakta alkışlanması gereken bir durum. Onu orada oynatmakta ısrarcı olan Fatih hocayı da tebrik etmek gerek.

Orta sahada ise Hamit, Melo ve Amrabat sergiledikleri performansla göz doldurdu. Hamit için zaten bir şeyler söylemeye gerek yok sanırım. Kalitesini ve tecrübesini bütün CL maçlarında gösterdi. Bu maçta da yine etkili oyunuyla UEFA tarafından bir kez daha maçın adamı seçildi. Böylece iki ManU maçının da adamı olmayı başardı. Yine Amrabat’ta çok iyi bir oyun çıkardı. Özellikle ilk yarıda kontrollü oynayan takımın, hücumda ki başrol oyuncusuydu. Rafael karşısında adeta şov yaptı. Geriye dönüşlerde de oldukça başarılıydı.

Ayrı bir parantezde değerlendirilmesi gereken isim olan Melo ise adeta geri dönüş yaptı. Sezon başından bu yana bir türlü hazır bir görüntü vermeyen Brezilya’lı, kendisine verilen belki de son şansı çok iyi kullandı. İyi oynayan Yekta’yı sırf kendisi için yedeğe çeken Fatih hocayı da rahatlattı. Aksi halde Yekta’yı oynatmadığı için eleştiriler hep Fatih hocaya gelecekti. Ama Melo gösterdiği müthiş performansla hocasının güvenini boşa çıkarmadı.

Son olarak 5 maçta 5 gol atan Burak Yılmaz’ı da tebrik ediyorum. Şampiyonlar liginde attığımız gollerin hepsinde onun imzası var. Bu çok büyük bir başarı. Çoğu zaman acımasızca eleştirilmesine rağmen, işini yapmaya devam ediyor olması çok güzel. Umarım devamı da gelir ve tarihe ismini altın harflerle yazdırır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.