13 Ekim 2012 Cumartesi

Avcı Sınıfta Kaldı | Türkiye: 0 - Romanya: 1



Belki çok keskin bir yazı olacak ama belki de ilk kez bu kadar keskin düşüncelere sahibim. Abdullah Avcı Milli takımın başına geldiği ilk günden bu yana sürekli desteklediğim ve inandığım bir isimdi. Fakat resmi maçların başlamasıyla birlikte önce Selçuk’u oynatmamasını eleştirmiştik. Fakat oynayan oyuncuların sergilediği performansı görünce Selçuk’u yedek bırakmasını anlayışla karşıladık. Onun dışında geride kalan iki maçta oyun anlamında iyi bir takım izlediğimizi söyleyebilirim. Fakat bu maçta ki görüntü ve hocanın tercihleri inanılır gibi değildi.

Maça başladığımız kadroyu kesinlikle eleştirmiyorum. Hocanın tercihidir ve bence de mantıklı bir kadroydu. Fakat maçın ilerleyen bölümlerinde yapılan daha doğrusu yapılmayan değişiklikler bence maçın kaderini belirledi. Rakibin stratejisi belli. Maç boyunca katı bir savunma anlayışıyla mücadele etmek ve kontra ataklarla gol aramaktı. Böyle bir rakibe karşı tempolu oynamak ve teknik kapasitesi yüksek oyuncularla oynamak gerekir. İlk yarı boyunca sahada ki kadronun bunu beceremediğini gördük.

Fakat hoca sanırım bunu görmedi. Zira yapılan değişiklikler akıl alır gibi değildi. Hamit’in çıkması son derece doğru bir karardı. Yerine Mevlüt’ün girmesi de doğruydu. Ama bu değişiklik çok geç yapıldı. Zaten 1-0 mağlup durumdasın, Hamit felaket derece kötü oynuyor. Böyle bir ortamda onunla ikinci yarıya başlamak çok anlamsızdı. Hoca sanırım 15 dakika da Hamit’in büyük bir değişime gideceğini ve goller atacağını düşündü!

Sercan’ın oyundan alınması ise bence yanlıştı. Belik çok etkili olamadı ama bu gibi savunmaları açmak için Sercan tipi oyuncuları sürekli sahada tutmak lazım. O nedenle oyuna Emre’yi alırken Mehmet Topal’ı çıkarmak lazımdı. Bu tip savunma ağırlıklı oynayan ve kontra ataklara 2 en fazla 3 oyuncuyla çıkan bir takım karşısında, hele mağlup durumdaysan Mehmet Topal gibi bir oyuncuyu 90 dakika sahada tutmak çok anlamsız. Ayrıca Emre’yi hayatı boyunca hiç oynamadığı sağ kanata yerleştirmekte büyük hataydı. Oldum olası ters ayaklı adamların ters kanatta oynatılmasına karşıyım. Belli başlı futbolcular oynayabiliyor bunu sadece. Messi, Ronaldo, Robben gibi…

Son değişiklik ise maçın bitimine 10 dakika kala yapıldı. Nuri’yi oyuna almakta da çok geç kaldı. Hoca yine Topal yerine Emre Belezoğlu gibi teknik kapasitesi yüksek ve takımı ileriye taşıyabilecek bir oyuncuyu çıkararak kritik bir hata daha yaptı. Abdullah hoca belki oyun sistemine sadık kalmak istedi ama ortada zaten bir sistem yoktu. Ayrıca bir sistemin olsa dahi, maç içerisinde bir teknik direktör inisiyatif almalı, farklı arayışlara girmeli.

Ya kardeşim hep hocayı eleştiriyorsun, peki futbolcuların hiç payı yok mu bu mağlubiyette” dediğinizi duyar gibiyim. Elbette var. Mesela Semih ve Volkan gibi. Semih maç boyunca Schalke’de yedek oturan Marica’ya çok güzel ev sahipliği yaptı. Maç boyunca bütün uzun topları Marica’ya ikram etti. Gol pozisyonunda da adamını kaçırarak çok kritik bir hata yaptı. Yine akabinde Volkan’da anlamsız bir şekilde çıkarak rakibe resmen golü hediye etti. Bunun dışında futbolcuların beklentilerin altında kaldığı bir gerçek. Fakat çoğunun asla çabalamadığını söyleyemem. Ellerinden gelen mücadeleyi sergilemeye çalıştılar ancak üretken olamadılar.

A.Avcı’nın grup birinciliği hedefi vardı. Biz ikinci olsak ta yeter diyorduk. Fakat onu da beceremeyeceğiz gibi görünüyor. Aslında rakibimiz olamayacak takımları kendimize rakip yapmamız grupta işleri bir hayli zora soktu. Açıkçası bu maçta ki görüntü ve hocanın performansı bende “umut” denen kavramı bitirdi. Umarım yanılırım ve 2014’te Brezilya’da oluruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.