Belki çok
keskin bir yazı olacak ama belki de ilk kez bu kadar keskin düşüncelere
sahibim. Abdullah Avcı Milli takımın başına geldiği ilk günden bu yana sürekli
desteklediğim ve inandığım bir isimdi. Fakat resmi maçların başlamasıyla
birlikte önce Selçuk’u oynatmamasını eleştirmiştik. Fakat oynayan oyuncuların
sergilediği performansı görünce Selçuk’u yedek bırakmasını anlayışla
karşıladık. Onun dışında geride kalan iki maçta oyun anlamında iyi bir takım
izlediğimizi söyleyebilirim. Fakat bu maçta ki görüntü ve hocanın tercihleri
inanılır gibi değildi.
Maça
başladığımız kadroyu kesinlikle eleştirmiyorum. Hocanın tercihidir ve bence de
mantıklı bir kadroydu. Fakat maçın ilerleyen bölümlerinde yapılan daha doğrusu
yapılmayan değişiklikler bence maçın kaderini belirledi. Rakibin stratejisi
belli. Maç boyunca katı bir savunma anlayışıyla mücadele etmek ve kontra ataklarla
gol aramaktı. Böyle bir rakibe karşı tempolu oynamak ve teknik kapasitesi
yüksek oyuncularla oynamak gerekir. İlk yarı boyunca sahada ki kadronun bunu
beceremediğini gördük.
Fakat hoca
sanırım bunu görmedi. Zira yapılan değişiklikler akıl alır gibi değildi. Hamit’in
çıkması son derece doğru bir karardı. Yerine Mevlüt’ün girmesi de doğruydu. Ama
bu değişiklik çok geç yapıldı. Zaten 1-0 mağlup durumdasın, Hamit felaket
derece kötü oynuyor. Böyle bir ortamda onunla ikinci yarıya başlamak çok
anlamsızdı. Hoca sanırım 15 dakika da Hamit’in büyük bir değişime gideceğini ve
goller atacağını düşündü!
Sercan’ın
oyundan alınması ise bence yanlıştı. Belik çok etkili olamadı ama bu gibi
savunmaları açmak için Sercan tipi oyuncuları sürekli sahada tutmak lazım. O
nedenle oyuna Emre’yi alırken Mehmet Topal’ı çıkarmak lazımdı. Bu tip savunma
ağırlıklı oynayan ve kontra ataklara 2 en fazla 3 oyuncuyla çıkan bir takım
karşısında, hele mağlup durumdaysan Mehmet Topal gibi bir oyuncuyu 90 dakika
sahada tutmak çok anlamsız. Ayrıca Emre’yi hayatı boyunca hiç oynamadığı sağ
kanata yerleştirmekte büyük hataydı. Oldum olası ters ayaklı adamların ters
kanatta oynatılmasına karşıyım. Belli başlı futbolcular oynayabiliyor bunu
sadece. Messi, Ronaldo, Robben gibi…
Son
değişiklik ise maçın bitimine 10 dakika kala yapıldı. Nuri’yi oyuna almakta da
çok geç kaldı. Hoca yine Topal yerine Emre Belezoğlu gibi teknik kapasitesi
yüksek ve takımı ileriye taşıyabilecek bir oyuncuyu çıkararak kritik bir hata
daha yaptı. Abdullah hoca belki oyun sistemine sadık kalmak istedi ama ortada
zaten bir sistem yoktu. Ayrıca bir sistemin olsa dahi, maç içerisinde bir
teknik direktör inisiyatif almalı, farklı arayışlara girmeli.
“Ya kardeşim hep hocayı eleştiriyorsun, peki
futbolcuların hiç payı yok mu bu mağlubiyette” dediğinizi duyar gibiyim.
Elbette var. Mesela Semih ve Volkan gibi. Semih maç boyunca Schalke’de yedek
oturan Marica’ya çok güzel ev sahipliği yaptı. Maç boyunca bütün uzun topları
Marica’ya ikram etti. Gol pozisyonunda da adamını kaçırarak çok kritik bir hata
yaptı. Yine akabinde Volkan’da anlamsız bir şekilde çıkarak rakibe resmen golü
hediye etti. Bunun dışında futbolcuların beklentilerin altında kaldığı bir gerçek.
Fakat çoğunun asla çabalamadığını söyleyemem. Ellerinden gelen mücadeleyi
sergilemeye çalıştılar ancak üretken olamadılar.
A.Avcı’nın
grup birinciliği hedefi vardı. Biz ikinci olsak ta yeter diyorduk. Fakat onu da
beceremeyeceğiz gibi görünüyor. Aslında rakibimiz olamayacak takımları
kendimize rakip yapmamız grupta işleri bir hayli zora soktu. Açıkçası bu maçta
ki görüntü ve hocanın performansı bende “umut” denen kavramı bitirdi. Umarım
yanılırım ve 2014’te Brezilya’da oluruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.