Manchester Utd. maçı öncesinde geçen sezon yenemediğimiz tek takım olan Antalya ile deplasmanda oynayacağımız için herkeste ki gibi bende de bir tereddüt vardı. Maç öncesi Hamit2in hastalanması sonucunda kadroya Aydın girdi. Hazırlık maçlarında iyi performans sergileyen Amrabat’ta ilk 11’de görev buldu.
İlk yarının
özeti aslında Amrabat’ın yeteneği ve zekâsında gizliydi. Geldiği günden beri
gerek bonservis bedeli, gerek istikrarsız görüntüsü çok tartışılmıştı. Fakat ilk
11’de ilk kez forma şansı bulduğu maçta, kendisine verilen fırsatı çok iyi
değerlendirdi. Maçın ilk bölümünde Elmander’n koşusunu çok iyi görüp taç
atışını hızlıca kullanması çok zekiceydi. Maça ne kadar konsantre olduğunun
açık göstergesiydi. Bu golden sonra Elmander ile yine bir tehlike yarattık. Ama
onun dışında ikinci gole kadar vasat bir görüntü ortaya koyduk. Belki öne
geçmenin verdiği rahatlıkla oyunu biraz rölantiye aldığımızda söylenebilir.
Nitekim bu süre içerisinde Antalya’ya tek bir gol fırsatı bile verilmedi. İlk
yarı böyle bitecek derken, Amrabat yine kalitesini gösterdi ve orta sahadan
aldığı topla ceza sahasının girişine kadar gitti ve güzel bir vuruşla ikinci
golü attı. Açıkçası maç o anda bitti. İkinci yarıda Burak’ın, Çağlar’ın ve
Yekta’nın oyuna girmeleri çok doğru hamlelerdi. Özellikle 10 kişi kalmış ve 2-0
geride olan bir takım karşısında Burak’tan mutlaka gol bekliyordum. Gerçi hiç
tahmin etmeyeceğim bir şekilde muazzam bir frikik golü attı. Durum 3-0 olduktan
sonrada gol aramaya devam eden takım önemli pozisyonları harcadı. Son olarak
Umut’un golüyle maçın skoru belirlendi.
Bu maçta en
çok merak edilen konulardan birisi savunma hattının göstereceği performanstı.
Milli maçlardan yorgun dönmesine rağmen onu hiç hissettirmeyen Semih ve Cris’in
uyumu gayet iyiydi. Her ne kadar bu ikiliye ok fazla iş düşmese de hatasız
oynamaları birbirlerine güven açısından önemli. Şu çok net bir şekilde görüldü
ki, Galatasaray orta sahası özellikle Melo fizik açıdan iyi olduğu zaman oyunun
savunma yönünde çok fazla sıkıntı yaşanmayacak gibi görünüyor.
Hücum
hattında da zaten işler yolunda gidiyor. Bu maçta Elmander ve Umut’un belirgin
bir şekilde yorgun oldukları göze çarptı. Buna rağmen önde pres yapmaktan geri
kalmadılar. Ayrıca ikisi de yine birer gol atarak görevlerini başarıyla yerine
getirdiler. Sonradan oyuna giren Burak’ta hem attığı golle, hem de sergilediği
performansla bence ilk 11’de formayı kaptı. Umut’un da bu maçta yorgunluk
nedeniyle istenilen performansı sergileyememesi, Burak’ın bir sonraki maçta ilk
11’de olma ihtimalini bir hayli arttırdı.
Galatasaray
açısından maç öncesi beklentilerimizden çok daha rahat bir maç oldu. Milli
maçlar sonra Manchester maçı öncesi alınan sonuç ve oynanan futbol çok iyi.
Ayrıca hem mental, hem de fizik açıdan yıpranmadan bir deplasman maçından
çıkmakta çok önemli bir avantaj.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.